Bazen bir cihan padişahının beyti onun şarkı sözü olur hatta cihanda gönül nasıl rahata erer bunu da söyler:
“Doğru tartan esnaf rahat, huzurlu gezer
Eğrinin ve doğrunun hesabı mahşerde
Dünyada biraz huzur her şeye bedel”
Bazen efkarlanır bu şarkı sözleri, alın yazısına boyun eğer:
“Gurbet ele düştü yolum, yuvasız kuşlar misali
Selvi boylum senin için, katlanırım bu yazgıya
Böyle yazmışsa yaradan, kara toprak yeter bana”
Bazen çocuklaşır bu sözler, çocukların boyuna eğilir ve diz çöker abileri onlarla bakışabilmek için:
“A de bakayım (a) bi de y de (y) şimdi bi de ı (ı)
Oku bakayım (ayı) oku bakayım (ayı)
Oku bakayım (ayı) oku bakayım (ayı)”
Bazen babaanneye ağıttır, şarkı gibi gözükür; sözler bürünür ağıta, şarkıya siner hüzün: