Minyatür, minik, minicik, minnacık, minnak, mini mini, mini, küçü, güccük kitaplar…
Minyatür kitap diyelim biz, dışarıda böyle diyorlar. Peki ya içeride? Pek bilinmiyor ya da pek uğraşasımız yok.
Bu minyatür kitaplar ne kadar küçükse de hakikaten hayranlık uyandırıcılar. Görünce insanın alıp bakası geliyor, tabi çoğu yerde camların arkasında bu küçük kitaplar. Rousseau’nun Émile’inde (Emil) geçtiği gibi (bu sanatın tarafından bakarsak): yaratıcının elinde güzeldir her şey, insanın eline geçince bozulur.
Günümüzde her ne kadar baskı teknolojisi epey ilerlemişse de bu minyatür kitaplar taa önceden de merak konusuymuş. İnce ince, el emeğiyle işlenir ve yazılırmış. Orta Çağ Avrupası’nda dini metinler bu küçük boyuttaki kitaplara geçirilir ve daha rahat taşınıp yolculuk kolay yapılırdı. Bir de o zamanlar el yazması kitapların, bizimkilerden daha ağır olduğunu biliyoruzdur. Daha sonra modern anlamdaki minyatür kitap matbaanın icadıyla hız kazandı. Yeni baskı yöntemleri geliştikçe farklı minyatür kitaplar da baskıya girdi.
Bu minyatür kitaplardan ilk defa taa eskiden sokaklarda oynarken bulmuştum bir tane. Elime geçen bu kitap küçücüktü, ayrıca içinde de bir şeyler yazıyordu. O zaman okumayı biliyordum ama demek ki yabancı dildeydi ya da şu an hatırlamıyorum yahut okumaya kalkışmamıştım bu kırmızı kapaklı minyatür kitabımı. Ama hâlâ merak ediyorum bu yazıyı kaleme alırken (bknz: klavyeye almak.) Kırmızı ******kapaklı kitabımdan bahsetmişken bu kitapların ciltlemesi de ayrı bir işti. Hatta biraz sonra kendi yaptığım minyatür kitaptan bahsederken ciltlemenin zorluğundan da bashedeyim.
Efendim minyatür kitap dedik o kadar, bir de Sunay Akın’nın Oyuncak Müzesi var ki bayılırım. İçindeki minnacık o oyuncaklar, hele Hitler'in yahut kızılderililerin olduğu bölüm. O küçücük dünya. Müzede Bir Gece filmindeki gibi bir gece hareket etse tüm müze nasıl olur diye düşünüyorum da… Muhteşem… İşte İstanbul Oyuncak Müzesi’nde de en üst katta o minyatür evlerin, odaların, insanların, yaşamın bulunduğu odaya girdiğinizde sıradaki çocukların önlerinde defterler, bir kitapçıda minnacık kitaplar görürsünüz. Ve daha hangi odalarda neler neler, Hitler'in yaktırdığı kitaplar mı dersiniz. İşte bunlar minyatür kitaplardır.
İstanbul Oyuncak Müzesi (Göztepe), Minyatür Kitaplar
<aside> <img src="/icons/link_pink.svg" alt="/icons/link_pink.svg" width="40px" /> İOM hakkında daha fazlasını okumak için bu sayfa ilerle:
‣
</aside>
İstanbul Oyuncak Müzesi’nin yanı sıra Eskişehir Anadolu Lisesi Küçük Prens Müzesi ve dünyanın tek minyatür kitap müzesi olan Bakü Minyatür Kitap Müzesi’ni de unutmamalı.
İstanbul Oyuncak Müzesi (Fotoğraflayan:K.B.)
İstanbul Oyuncak Müzesi (Fotoğraflayan G.A.)
<aside> <img src="/icons/link_yellow.svg" alt="/icons/link_yellow.svg" width="40px" /> Küçük Prens hakkında daha fazlasını okumak için bu sayfa ilerle:
</aside>